5 Mayıs 2017 Cuma

Hayat asla boşa geçecek kadar değersiz değil

  Mesela yüzyıl dahi geçse anlayamayacağım bir şey var. Neden insanlar yanındakinin değerini O gittiği zaman anlar? 
  Birini sevmeniz için size huzur vermesi yetmez mi? İnatla gitmesi, kaçması, size eziyet çektirmesi mi lazım? İnsanoğlu olarak nankörlükte çığır aşarak sevgiyi de bozduk. Sevmek-sevilmek o kadar güzel şeylerdi ki biz asla değerini bilemedik. Bakıyorum şöyle etraftakilere sevdiklerini sanıp her gün saçma sapan şeyler peşine düşüyorlar. Kıskançlıkmış. Bir insan kendine güvendikten sonra kıskanamaz arkadaşım. Mesela ben kendime güvenimi kazanana kadar yanımdakine kök söktürmedim diyemem, şimdi ne zaman modum düşse yine saçma tepkiler içine girerim ama geçer. Ben biliyorum ki ne o gitse ben ölürüm ne ben gitsem o ölür. Tek geldiğiniz Dünya'ya tek veda edeceğinizi anladığınız zaman işler biraz kolaylaşıyor sizin için. Sonrası tamamen boşluk bir rahatlık. 
   Bir diğer anlamsız gelen şey ise sürekli bir yarış içinde olunması. Yarışmak istemeyeni bile çektiğiniz o yarışların saçmalığını ne zaman göreceksiniz? Biraz hayatınıza dışarıdan bakıp nerede ne yaptığınızı değerlendirin. Hayatınız, ot gelip ot gitmenizi hak etmiyor. Size verilen iyi kötü her fırsat çok değerli. Çünkü size veriliyor bir başkasına değil, bunların kıymetini bilip ona göre adımlarınızı sağlamlaştırın. Evet, öldüğünüzde belki de adınızı anan olmayacak ama en azından siz dolu dolu yaşadığınızı bilerek geldiğiniz yere döneceksiniz.