31 Temmuz 2016 Pazar

Zaman dolmuşsa çaresi yok

  Hislerin de insanların da belli bir zamanı vardır. Var imiş yani, ben de yeni anladım... 
  Her insan iyi kötü bir şeyleri size öğretmek için hayatınıza girer. Kimi sürekli sizi mutlu eder kimi de üzer ama eninde sonunda bakmasını bilirseniz güzel dersler çıkartabilirsiniz. Gelelim bir insanın sizin hayatınızdaki görevleri bittiyse ne olacağına... Huzursuzluklar başlar, anlaşamazsınız, sürekli iki tarafta birbirinin zıttını savunur. Siz inatla sinyalleri görmezden gelip iteklersiniz küçük küslüklerle uzun süre idare etmeye çalışırsınız. 
  Yapmayın! 
  Süresi dolan bir şeyin sizi mental anlamda tüketmek dışında bir yararı kalmamıştır. Karşınızdaki insana anlayışınız, güveniniz bittiyse zorlamanın anlamı yoktur. Anılar unutulur, alışkanlıklar bir gün unutulur... Korkmayın, yeni yollara girmekten. Yeni açacağınız kapıların arkasında daha mutlu olabilirsiniz. Daha fazla üzülürseniz de kendinize kızmayın, çıkartmanız gereken bir ders illa ki vardır onu bulup yolunuza devam edin. 
  Hayat, zamanı dolan hislerin yeniden başlamasını beklemek için veya zamanı dolan insanların değişip eski haline döneceğini düşünmek için çok kısa. Bunu asla unutmayın. 
  Küçük dipnotlar;
  Çok sevin ama sevilmediğinizi gördüğünüz an da kendi yolunuza gidin!
  İnsanlara güvenin ama bunu asla belli etmeyin! Gardınızı indirdiğiniz an da ilk hamleleri kalenizi yıkmak olur.
  Her insan bir öncekinin aynısı olamaz onlara şans verin! Aynı şeyi yaşayıp durmamızın tek sorumlusu yine kendimiziz. Çünkü evrene sürekli "zaten bu hep benim başıma geliyor" mesajını gönderiyoruz.
  Her güne, her şeyin daha güzel olacağını düşünerek başlayıp yeni bir şans verin! 
  Ve en önemlisi her ne olursa olsun bir gün mutlaka kendi başınıza kalacağınızı unutmayın! 

24 Temmuz 2016 Pazar

Değişim

 İnsanları bir şeye inandırmak zordur. Sizi sürekli söylemediğiniz şeyleri ima ettiğinizi düşünerek zan altında bırakırlar. 
 Artık cümlelerin altına değil de cümlelere bakmanız gerektiğini görmeniz gerek. Tabi ki söylenen her şeyin altından farklı anlamlar çıkarabiliriz önemli olan çıkarımlarımızı kendimize saklamamız. Bir insanı bunu söylemedin ama bence böyle düşünüyorsun diye yargılamak komik oluyor. Karşınızdakine güvenmeyebilirsiniz, inanmayadabilirsiniz ama dediğim gibi önemli olan çıkarımlarınızı kendinize saklamanız. 
  Kimse kimsenin anladıklarından sorumlu olamaz. (!) 
   Ben bugün bir şey söylediğim zaman çatlak sesler çıktığında mutlu oluyorum. Demek ki doğru yoldayım. O seslerin her biri bana kendimdeki değişime devam etmemi işaret ediyor. Ne dediklerine hiç takılmadım, ne yaptıklarına da dönüp ikinci bir defa bakmadım. İçinde bulunduğum ruh halini kabullenip yeni bir yol haritası çizdim. 
  Hiçkimse empati yapmayı bilmiyor bunu gördüm.
  Hiçkimse kendisine ufak gelen bir sorunun başkasına çok büyük gelebileceğini kabul edemiyor bunu gördüm.
  Evet, güçsüzlüklerim fazla aksini asla iddia etmedim, önemli olan güçsüz olduğum noktaları biliyor ve ona göre hareket ediyor olmam. Hala güçsüzlüklerini yok sayıp yaşamaya çalışan bir sürü insan varken bence ben çok şanslıyım.
  Siz ufacık bir şeyi değiştirmeye kalkıştığınızda bile karşınızda duranlar olacak, yok sayın. 
 Çatlak seslerin dediklerine ikinci bir defa kulak asmayın.
  Sonuçta "kişi karşısındakini kendi gibi bilirmiş." 
  Olduğunuz yer her neresiyse bardağın her zaman dolu tarafına bakmaya çalışın. %1'lik bir doluluk bile katlanarak büyüyerek size hayalini bile kuramayacağınız kapılar açabilir(!)
  Bu hayattaki en önemli şey bir noktadan sonra kendine "ben kimim, gerçekten istediğim yerde miyim, gerçekten istediğim insanlarla mı birlikteyim, ben nereye gidiyorum, nereye gitmek istiyorum" gibi soruları sormaya başlamak. Siz de başlayın. Hiçbir zaman hiçbir şey için geç kalmış saymayın kendinizi. Değiştirmek istediğiniz her neyse güç her zaman sizin içinizde.
Çok şükür.
Maşallah.

19 Temmuz 2016 Salı

Güvenmek ya da güvenmemek

 Sizi bir insan kırdığı zaman onu herkesle eş değer tutmayın derler... Ama nasıl? 
 Bunu arka arkaya hayatınızdaki her insan yaptıktan sonra nasıl yeni tanıştığınız insana güvenebilirsiniz? Başta kendim olmak üzere yakınımdaki herkese karşı güven sorunum var. Ne yapayım bu böyle değiştiremiyorum. Aslında bir gün değişecek biliyorum, tohumlarını atıyorum şuan fakat şimdilik güven benden gideli çok oldu. 
 Kendine veya insanlara güvenememek sorun mu? Evet. Paranoyak olmaya çeyrek kala bir ruh haliniz oluyor. Biri size en ufak olağandışı bir şey söylediği zaman zaten yalandır, altında bir şey vardır diyip boş veriyorsunuz. Belki bir şey yoktu, söylediği şey doğruydu ama siz inanmamayı seçiyorsunuz. Sırf geçmiş tecrübeleriniz yüzünden şuana da 1-0 yenik başlıyorsunuz. Güvenemediğiniz için insanlardan kaçmaya başlıyorsunuz.
 Geçmişi kapatmak lazım. 
 Bazı şeyler için kapatıyorsunuz geçmişi fakat temel şeylerle ilgili öyle olmuyor. İlla ki iç ses sizi dürtüklüyor "bak yapma geçmişte şu şu olmuştu aynısıydı bunun" diyor. 
 Kişi aynı olsa da veya durum aynı olsa da zaman farklıdır. Bunu kafamızda her zaman açık tutmak zor. An geliyor geçmişi boş ver diyorsun ama an geliyor boş veremiyorsun. İnsan her saniye bir değişimin içindedir bunu idrak etmemiz lazım. Tekrar tekrar size aynı şeyleri yaşatan insanlar bu değişimden nasibini almamıştır orası ayrı. Sanırım onlar fikirlerinin sahibi değil kölesi olmuş olanlar. O zaman kaçın, geçmişteki tecrübelerinize dayanarak kaçın. O insanın sizin hayatınızda büyük bir rolü varsa zaten siz ne kadar kaçarsanız kaçın yolunuz bir şekilde kesişir. 
 Bu yazıyı geçmişi boş verip yaşamalı ama nasıl çözebilmek için yazdım, yine çözemedim... Çözerseniz bana söylemeyin cevabını kendi tecrübelerimle bulmalıyım.