7 Nisan 2016 Perşembe

Çok şükür...

   Hayatın karmaşasına dalıp şükretmeyi unutuyoruz... Halbuki bize verilen hem kötü hem de iyi şeyler için şükretsek, elimizdekinin değerini kaybetmeden anlasak bambaşka yerlerde olabiliriz.
  Bugüne kadar yaşadığım iyi kötü her şey için binlerce kez şükürler olsun. Onlar olmasa ben, ben olamazdım. 
   Ne enteresan hayat... Aslında insanoğlu daha enteresan... Bir yıkımın içindeyken, hayat başımıza kaynar sular dökerken asla ilerisini hesaba katmayız. Sayısız kapıdan hayırlısının açılabileceğini asla düşünmeyiz... Ummadığınız an da öyle bir şey olur, öyle bir kapı açılır ve arkasından öyle bir insan çıkar ki inanamazsınız. Yeter ki bunun başınıza gelebileceğine umudunuzu yitirmeyin. Her neye inanıyorsanız ona inanmaya devam edin ve iyi şeylerin sizi bulacağına inanın. Bir gün mutlaka şans sizi bulacak.
   Milyonlarca kez güveniniz kırılmış olabilir, kalbiniz kırılmış olabilir Sıla'nın da dediği gibi "defalarca neşter vurulan sonra geçti deyip sarılan ama hala kanayan yara" sizde de olabilir, defalarca ihanete uğramışta olabilirsiniz... Başınıza şuan aklıma gelmeyen milyonlarca felaketten biri gelmişte olabilir. Size düşen onların 1saniye sonra dahi olsa geride kaldığını anlamak, her anın yeniden bir şeyleri düzene koymak için kendince fırsatları olduğunu anlamak. Oturup ağlamaktansa çözüm yolu bulmayı denemek... Sonrası zaten çorap söküğü...
   Hayatımdaki bazı şeyleri düşünmeyi bıraktığımdan beri huzur yanım başımdan ayrılmıyor. Her zaman kendi içimden "its time to grow up" diye dalga geçerdim. Bir gün bunu yapmaya mecbur kalacağımı hiç düşünmemiştim. Kendime katmaya başladıklarımla şuan geldiğim noktaya bakınca içimden sürekli şükretmek, teşekkür etmek geliyor. Ben kendimi değiştirdikçe karşıma çıkan iyilik melekleri de cabası...
    Umarım herkesin hayatına sihirli değnek gibi kalbi olan bir insan girer...